HÜRRİYET

30 Aralık 2011 Cuma



Az ya da çok bütün kadınların kafası karışıktır çünkü erkekler gibi yalın düşünmezler. Yalın ya da bazen yüzeysel diyelim; bizim lügatta. Bütün kadınlar bazen kararsızdır; hafızalarının bir yerinde daha önce yaşadıklarının kırıntısı vardır halı altına süpürülmüş ama yok edilememiş..

Bütün kadınlar tedirgindir bazen; okyanusları geçer derelerde boğulurlar. Beklenmedik anlarda müthiş soğukkanlı olur; gördükleri en ufak ilgide paniğe kapılabilirler.

Bütün kadınlar (günümüzde) evlenme telaşında olmasalar da;geldikleri yaşın farkında olmasalar da; okuldaymış gibi gezseler, hobiymiş gibi çalışsalar da; babalarına torun vermek isteyebilirler zaman zaman; sırf bu sebeple allak bullak olabilirler..
Her ne kadar genellemelere inanmasalar da; karşı cinsi genelleyebilir, kalp kırıklıklarının acısını alakasız birinden çıkarabilirler; hepsini kötü, düşüncesiz ya da güvenilmez zannedebilirler hayatlarının bir bölümünde.

Bütün kadınların kafası karışıktır biraz..

Yaptıkları zeki hamleler onlara yalnızlık olarak geri dönebilir; bu sebeple, oynamayı öğrenirler az da olsa; hep değil zaman zaman.
Bütün kadınlar umursar, sezer, şüphe duyar, saçma sebeplere inanmaz, gözünüzden anlar olan biteni aslında ama bi kez daha boş yere sorar, kalbi kırılır ya da ilgi, şefkat ister farklı dozlarda.

Bir verip bir alan, ne istediği asla tam olarak anlaşılamayan kısaca yoran karşı cinsleri; sürekli konuşan, yersiz ve zamansız kıskanan hemcinsleri yüzünden karışıktır kafaları.

Kime güveneceklerini bilemez; sonunda sadece kendilerine güvenmeye karar verirler; o zaman da sertleşir, toleranssızlaşırlar ister istemez. Dinginlik ararken daha da karışırlar; yalnızlığa alışırlar, daha kompleks bir hal alır ve zeki hamlelerine geri dönerler. Dolayısıyla yalnızlığa iyice batarlar..

Bütün kadınların kafası karışmasın da ne halt etsin; karşılarında onlardan süper kahraman olmalarını bekleyen adamlar varken, güzel olmaları, hamarat olmaları, gerektiği kadar ve doğru yerde zeki olmaları gerekirken, hep bakımlı, hep istekli, hareketli, eğlenceli, uyumlu olmaları gerekirken ne yapsınlar..

Kıskanç olmayacak, anlayışlı olacak, yeri geldiğinde her türlü sohbete adapte olabilecek, yeri geldiğinde dışında kalıp sadece hizmet edecekken, çocuk doğuracak, hamileyken diğer güzel kadınlarla başa çıkmak zorunda kalacakken ne yapsınlar; düşünmeyip de ne halt etsinler.

Karışmasın mı kafaları? Ece Temelkuran
Seviyorsan ayrılamayacağını daha önce defalarca söyledim sana. ‘Severek ayrılınmaz’ yar, öyle bir şey olmaz. Ayrılık bir tercihtir ve herkes kendi tercihini yaşar. Sana ‘Gitme’ desem bir faydası var mı bunun? Eskilerden söz eksem, ‘Nasıl oturmuştuk şu parkta...’ desem, beni öpüşünü, dokunuşlarını hatırlatsam neye yarar? ‘Gideceğim’ diyorsun, git öyleyse, bırak bu ‘Seni seviyorum ama...’ palavralarını...

Mehmet Coşkundeniz - ‘Beni Bir Tek Aşk Aldatmadı’
...Dan Sonra


Soldan kalktım bu sabah olamaz mı
Terslendim bakkala çakkala olamaz mı 
Kudurttular belki beter odum
Hiç uyutmadı belki hayatımın sen gerçeği


Tek taraflı olur mu yani bu işler
Yüzde elli haksızlık payı
Hababam dürter
Yok rahat uyku
Mecbur kalkıp yakıcan bir sigara
Koyucan takkeyi tam ortaya


Kendine güvenen şöyle gelsin
Bıraksın inadı dile gelsin
Sözünden dönen namert çıksın
Bizde böyle bundan sonra
Kafayı düzelttim senden sonra
Kendime yararım bundan sonra
İster gelirim ister gelmem
Hesap mı vericez bundan sonra


Evet gözümün üstünde kaşım var
Hiç utanmıyorsun di mi
Kavganın da adabı var
Zerre kesmez seni
Bu düz ayak sevmeler
Sende aksiyonsuz yaşanmıyor aşklar


Kendine güvenen şöyle gelsin
Bıraksın inadı dile gelsin
Sözünden dönen namert çıksın
Bizde böyle bundan sonra
Kafayı düzelttim senden sonra
Kendime yararım bundan sonra
İster gelirim ister gelmem
Hesap mı vericez bundan sonra


Bir:Hayat senin hayatın
İki:Vahşi biraz tabiatın
Sert lugatın şiddetli tavrın
Huzur istedin ama yine bulamadın
Gül her son bir başlangıç
Güle güle güle güle
Kolay ilişki gelmez işine
Biliyorum seni
Kaderin ellerimde sakın üzme kendini

HAYAT SİZSİNİZ


Hayat başımıza gelmez, hayat size karşılık verir.
Hayat sizin çağrınız dır!
Hayatınızın her alanı çağrınız dır.
Hayatınızın yaratıcısı sizsiniz.
Hayat hikayenizin yazarısınız.
Hayat filminin yönetmenisiniz.
Hayatınızı nasıl oynayacağınıza siz karar verirsiniz.
Dışarı verdiklerinizle.
Kısacası sevginizle, hissettikleriniz ile.
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır.
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.


TEVFİK FİKRET
Bir haykırış, bir isyan, feryadını duyar gibiyim
Bana seslenen bir ses var oradan
Uzaktan ta uzaktan gelen sesiz bir çığlık var
Ta içinden, bağrından kopup, yürek yakan, can acıtan
Soruların ağlayışı var yanımda, yanı başımda.

İNKAR__ EDDİ ANTER syf:12
Beyin teklemeye başlayınca, kendini kitleyip uykuya dalmayı seçince, bir yok oluşun içine girip kendini "x" etmeye çalıştığında ne yapmam gerek diye soruyorum.
Nerede, nasıl, ne zaman yanlış yaptım? Kayıtları kontrole geçtiğinde görüyorsun ki on binlerce virüs zaptetmiş beynini. Bu virüsler her gün benimle oyun oynuyor. Benimle oynamakla kalmayıp çevremde kim varsa onlarla da oynuyor.
Ben oyun oynamayı severim ama benimle oyun oynanmasından hoşlanmam.
(Egomun sesi ne güzel değil mi ben buradayım diyor)
He ya Egocuğum sen oradasın sen olmasaydın ben ne yapardım. Seni de seviyorum, beni sevmeyen ve beni seven herkesi sevdiğim gibi.
Seni sevmeyeni nasıl seversin diye sormayın, aslında beni sevmeyeni sevmek çok kolay sadece onu insan olarak görüyor bir zincirin halkası olarak sevilmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Ne kadar çok sevgi verirsen o kadar çok sevgi alırsın. Bir virüs daha yakaladım Ben bencilim virüsü. Bencilce, sevgi almak için seni sevmeyenleri bile sevmek.
İnsanoğlu ne olacak senin bu halin.
BENCİLLİKLERİN, TEZATLARIN, YILGINLIĞIN ARDINA GİZLENMELERİN.

F.D.U.
Kendime ait bir hayat istediğimi anladım.
Sadece bana ait bir hayat.
Acıların, düş kırıklarının, korkuların, olması gerekenlerin, adanmışlıkların, başkalarının kurallarının yönetmediği bir hayat.
Pişmanlık gibi değil.
Gitme zamanının geldiğini nasıl anlayabilir insan.
Nasıl anlatabilir.
Yalnızlığı özlüyorum, yüzümde gölgeler olmadan yaşamayı. Önceleri çok korktum.
Hala bazen korkuyor olsam da, usulca fısıldıyorum kulağına aslında her şeyi.
"İçimi sızlatacak kimse kalmadı içimde"
Beni affet.

-Oruç Aruoba-
Yine gün akşam oldu,
Yine bir gün daha bitti,
Yine ben çaresizliğimin içinde çırpındım,
Yine yarın olacak,
Yine ben çaresizliğimin içinde kıvranacağım.
F.D.U.
Mutluluk

Herkes bir arayış içinde, ama hiç kimse ne aradığını bilmiyor. Sanıyoruz ki çok paramız, sürekli yükselen bir kariyerimiz, bahçeli bir evimiz, spor bir arabamız olunca biz de çok mutlu olacağız.

Hadi maddeciliği bir kenara bırakalım; niye herkes aşktan şikâyetçi? Çevremiz de kaç kişinin aşk hayati iyi gidiyor? Eminim parmakla sayılacak kadar azdır. Ve eminim hiç kimse yanlısın nerede olduğunu da bulamıyordur. Ben ten uyuşması kadar ruh uyuşmasının önemine inanırım. Hatta insanların eş ruhlarının olduğuna bile inanırım. Ama ruhları olmayan bedenler birbirleriyle ne kadar uyuşabilir ki? Evet, önce göz görür fakat ancak ruh sever. Ayrıca ruhumuz olmadan es ruhumuzu bulmak gibi bir sansımız olmadığına da eminim.

İste bu yüzden içimiz de sürekli bir eksiklik duygusuyla yasıyoruz hepimiz, iste bu yüzden sürekli duvarlara çarpıp çarpıp kendimizi kanatıyoruz ve iste bu yüzden mutluluğu bir türlü yakalayamıyoruz. Gerçekte hız çağında yasıyoruz. Her şey o kadar hızlı gediyor ki, ne ise, ne arkadaşlarımıza, ne ailemize, ne çocuğumuza, ne kendimize yeterince vaktimiz kalmıyor. Akrep ve yelkovanla yarış halindeyiz. Bu yüzden bütün ilişkiler yarım yamalak, bütün sevgiler bölük pörçük. Sevmeye bile vaktimiz yok bizim. Oysa teknolojinin nimetlerinden fazlasıyla yararlanıyoruz. Ne çamaşır yıkıyoruz ne de bulaşık, çayımızı kahvemizi makineler yapıyor. İslerimizi bir telefon, bir faksla hallediyoruz. Uçaklar bizi iki saat içinde dünyanın bir ucuna taşıyor. Hatta artık gitmeye bile gerek yok, internetle dünya elimizin altında. Ama yine de vaktimiz yok iste! Bence doğanın kara bir laneti Biz ondan uzaklaştıkça, o da bizden bütün zamanları çalıyor.

Milan Kundera ´Yavaşlık´ adlı kitabında; ´Yavaşlık hep aldatır, hızlılık ise unutturur.´ diyor. Telefon hızlılık mesela, konuşulanları, söylenenleri unutturur. Mektupsa yavaşlık, hep vardır ve hep hatırlatır. Evet, freni patlamış kamyon gibi yasamanın hiç anlamı yok. Ayağımızı gazdan yavaş yavaş çekelim ve biraz mola verip ruhumuzun da bize yetişmesini bekleyelim artık. Aceleye ne gerek var?

Hayat yalnız biz izin verdiğimiz gibi geçer. İyi ya da kötü hızlı ya da yavaş... Her şey bizim elimizde, sevgi de, aşk da, başarı da. Ama ancak kendi ruhumuzla buluştuğumuzda...

Can DÜNDAR
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?

Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh,
kalbi bağlayamaz mı?
Hasret;
özlenen den uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?

Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?

Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?

Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

Victor Hugo

Olmadı, beceremedim
Ne kendimi sevmeyi ne de kendimi sevdirmeyi,
Ne de hiç bir şeyi umursamaz yaşamayı.
Bataklıklar içinde çırpınır buldum kendimi, ne
battım ne de çıkabildim
Olmadı, beceremedim
ne yaşamayı, ne yaşatmayı ne de ölmeyi.

F.D.U.

13 Kasım 2011 Pazar

ŞİMDİ

Vakit geldi artık, vakit şimdi.
Hemen şimdi, gereksiz işe yaramaz,
her şeyi temizleme vakti, şimdi.
Boşuna taşıdım, sakladım sizi.
Neden, niye, niçin; siz beni yok ederken
neydi beni size bağımlı kılan.
Bağlı kalamadım size bağımlı kaldım.
Neydi beni durduran, ilerleme mi engelleyen


Vakit geldi artık, o vakit şimdi.
Gitmenize izin veriyorum, sevgiyle gönderiyorum sizi,
yerinize huzur, kaybolmuş DİLEK gelsin diye.
Gitmenize izin veriyorum, yolunuz açık olsun
Yolunuz açık olsun ki bir daha dönmeyin geriye.


F.D.

BURADAYIM BURADA

Ölmedim yaşıyorum, yaşıyorum,
ama kendi hayatımı değil, bana yaşanması söylenen hayatı.
Niye mi?
Bende bilmiyorum.
Bilsem yaşamam zaten başkasının hayallerini, hayatını


F.D.U.

24 Haziran 2011 Cuma

Lüfer, hamsi, kalkan / daralıyor zaman...

Lüfer, hamsi, kalkan / daralıyor zaman...: "“Seninki kaç santim?” kampanyası yarım milyon insanın desteğiyle devam ediyor. Denizlerimizin ve balıkların geleceği için, iş işten geçmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."

18 Haziran 2011 Cumartesi

Lüfer, hamsi, kalkan... kader anı 21 Haziran!

Lüfer, hamsi, kalkan... kader anı 21 Haziran!: "“Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."

7 Haziran 2011 Salı

MEVSİMİNDE YİYELİM





MEVSİMİNDE YEMEK EN GÜZELİ


OCAK
SEBZE: Kereviz, Lahana;Brüksel lahanası, Brokoli, Havuç, Pırasa, Ispanak, Pazı, Kara turp, Kırmızı turp.
MEYVE: Elma, Nar, Portakal, Armut, Ayva, Greyfurt.
BALIK: Kefal, Tekir, Kırlangıç, Levrek, Morina, Yengeç, Yılan balığı, karides, Strongilos.


ŞUBAT


SEBZE: Brokoli, Brüksel lahanası, Karnabahar, Pazı, Hindibağ, Ispanak, Pırasa, Pancar, Defne yaprağı, Havuç, Turp.
MEYVE: Elma, Portakal, Muz, Armut, greyfurt, Ayva.
BALIK: Uskumru, İstavrit, Lüfer, Palamut, Tekir, Kefal, Kalkan, Midye, Istakoz, Gümüş balığı, Somon, Dil balığı.


MART


SEBZE: Ispanak, Havuç, PırasaKırmızı turp, Brokoli.
MEYVE: Elma, Muz.
BALIK: Levrek, Kalkan, Kefal, Tekir, Midye.


NİSAN


SEBZE: Taze soğan, Taze sarımsak, Bakla, Kuşkonmaz, Marul, Taze kekik.
MEYVE:Can erik
BALIK: Kalkan, Kılıç, Lırlangıç, Tekir, Barbunya, Midye.


MAYIS


SEBZE: Enginar, Bakla, Semiz otu, Madımak, Ebegümeci, Domates, Salatalık
MEYVE: Çilek, Yeşil erik, Malta eriği, Dut.
BALIK: Barbunya, Istakoz, Levrek, Tekir, Kılıç, Kırlangıç, Dil balığı, İskorpit, Pavurya, Karides.


HAZİRAN


SEBZE:Enginar, Taze patates, Taze fasulye, Bakla(ayın ortasına kadar), Bezelye, Kabak, Sivribiber, Domates, Salatalık, Kuzu ıspanak, Semiz otu, Rezene, Marul, Üzüm yaprağı, Taze soğan, Taze sarımsak, Dere otu, Dolmalık biber, Çalı fasulye.
MEYVE: Kiraz, Yeşil erik, Malta eriği, Kayısı, Şeftali, dut.
BALIK: Mercan, Levrek, Barbunya, Tekir, Pavurya, Istakoz.


TEMMUZ


SEBZE: Domates, Salatalık, Bezelye, Dere otu, Kum havucu, Taze fasulye, Kuzu ıspanak, Kabak, Patlıcan, Semiz otu, Sivri biber, Dolmalık biber, Çalı fasulye, Barbunya fasulye.
MEYVE: Kayısı, Şeftali, Kavun, Karpuz, Sarı erik, Vişne, Ahududu
BALIK: Sardalya, Barbunya, Tekir, Istakoz, Pavurya.


AĞUSTOS


SEBZE: Domates, Salatalık, Patlıcan, Dolmalık biber, Çarliston biber, Sivri biber, Taze fasulye, Barbunya fasulye, Kabak, Mısır, Kırmızı salçalık biber.
MEYVE: Kayısı,Kavun, Karpuz, Kırmızı erik, Şeftali, Vişne, Böğürtlen, İncir, Mürdüm eriği, Üzüm.
BALIK: Çingene palamutu, Kılıç, Sardalye, İzmarit, Istakoz.


EYLÜL


SEBZE: Mantar, Patlıcan, Mısır, Pazı, Biberiye, Barbunya, Kabak, Dolmalık biber, Kırmızı salçalık biber
MEYVE: Mürdüm eriği, fındık, Kavun, Karpuz, İncir, Üzüm.
BALIK: Palamut, Lüfer, Kılıç, Sardalye, Kolyoz, Kırlangıç.


EKİM


SEBZE: Mantar, Ispanak, Yer elması, Pırasa, Lahana, Kıvırcık salata, Kırmızı turp, Karnabahar, Havuç.
MEYVE: Fındık, Ceviz, Armut, Üzüm, Elma, Greyfurt, Mandalina, Muz.
BALIK: Palamut, Lüfer, İstavrit, Barbunya, Kılıç, Sardalye, Torik.


KASIM


SEBZE: Balkabağı, Kabak, Lahana, Kereviz, Pırasa, Yer elması, Havuç, Ispanak, Karnabahar, Pazı
MEYVE: Ceviz, Kestane, Üzüm,  Elma, Muz, Mandalina, Nar, Armut, Kivi, Greyfurt, Trabzon hurması.
BALIK: Mezgit, Ringa.


ARALIK


SEBZE: Balkabağı,Lahana, Yer elması, Pırasa, Brüksel lahanası, Karnabahar, Ispanak, Kereviz, Havuç, Pazı, Kara lahana.
MEYVE: Elma, Mandalina, Portakal, Nar, Armut, Muz, Kivi, Kestane, Greyfurt, Ayva, Trabzon hurması.
BALIK: Yengeç, Pavurya, Levrek.

Erhan Tığlı

GÜL- DÜRT- MECELER

Eskiden bütün yollar Roma'ya çıkarmış
Şimdi sadece paraya çıkıyor paraya...
***
Ne yaparsan yap ama ol bir baltaya sap
Sakın başı açık gezme, kendine bir külah kap!
***
Komşunun otuz beşlik kızı her gün akşama kadar dışarıda gezer
Ama konu komşu ona evde kalmış der...
***
Gülmeyen insanın karnı tok olsa bile ruhu açtır
Gülmek ekmek su hava ve sevgi gibi önemli bir ihtiyaçtır
***
Pinekleyip durma bir köşede; al çantanı yola çık
Yürümekten yılmayanlara yol her zaman açık!
***
Önemli olan sarayda değil gönüllerde yaşamak
İyi yaşamak için sakın çıkarcılığı etme kendine basamak
***
Pozitif düşünceyi adın gibi benimsersen
Bedenin ölse bile düşüncen yaşar yıllar boyunca
***
Kimi dertlere derman olur, elinde al tası
Kimi de kesip biçmeye çalışır, elinde baltası!
***
Geçenlerde birini iyice ıslattılar. Niye mi?
Kuru iftira uğramıştı da...
***
Güzellikle iyiliği kar, insanların yarasına sar
Yoksa hiç eksilmez güvendiğin dağlardaki kar
***
Ölmek kolay, yaşamak zor
İnanmıyorsan yoksula sor...
***
Eğer herkese eşit uygulanırsa yasa
Düşkünler bayram eder, zalimleri alır bir tasa...
***


erhantigli@mynet.com
http://www.kahvemolasi.com/
http://kahvemolasi.com/sayilar/20110527.asp#erhantigli

HASTALIKLARIMIZ


Hastalıklarımızın zihinde başladığı idda ediliyor, galiba bu idda çok doğru. NİL GÜN' kitabı SAĞLIK OLSUN'u okuduktan sonra tüm ailemin sağlık problemlerinin kitapta yazılanlarla örtüştüğünü gördüm. NİL GÜN'ün SAĞLIK OLSUN kitabı herkese tavsiyem.

Kitaptan bir örnek


VARİS
NEDENİ : Duygusal zayıflıkla yaptığın seçimlerin sonucundan hoşnut olmadığın için suçu hayatın ağır yüküne atmak; Kendini ağır yük altında ezilmiş hissetmek; Hayatla inatlaşmak; Haklı çıkmak uğruna içinde bulunduğun duruma saplanıp kalmak.

OLUMLAMASI : Hayatımın tüm sorumluluğunu üstleniyor ve özgürleşiyorum. Kendi hayat yolumda azimle ilerliyorum.

6 Haziran 2011 Pazartesi

HİBEŞ


(Antalya yöresine ait meze)


MALZEMESİ:


  •  1 su bardağı tahin,
  •  2 limon suyu,
  •  2 kahve kaşığı kimyon,
  •  3 diş sarımsak,
  •  1 kahve kaşığı tuz,
  •  1 kahve kaşığı kırmızıbiber,
  •  1/2 kahve fincanı zeytinyağı,




YAPILIŞI:


  • Sarımsağı dövün. Tahin, dövülmüş sarımsak, kırmızıbiber, ve kimyonu bir kapta karıştırın.
  • Limon suyu ve zeytinyağını azar azar ekleyip tuzunu ilave edin.
  • Hazırladığınız karışımı servis tabağına alıp kornişon turşu ve zeytinle süsleyip servis yapın.




Afiyet olsun.

5 Haziran 2011 Pazar

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!

Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!: "“Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."

DİALOG NEDİR? NASIL DAVRANMALIYIZ?

Dialog, bir konu etrafında iki farklı görüşe sahip iki veya daha fazla kişinin konuşmasıdır. Eğer; iki yada daha fazla kişi, benimsenen aynı görüşü ifade edelerse bu monolog olur. Yani, dialog fikir ayrılığını, monolog fikir birliğini ifade eder. Dialog iki görüşten birisinin doğrulanması, diğerinin yanlışlanmasıdır.

İNSANLARLA DİALOG KURMANIN 7 TEMEL İLKESİ
1.) İyi bir dinleyici olmak.
* İnsanlar genellikle dinlemekten çok konuşmayı tercih ederler. Fakat gerçek şudur ki; öğrenmenin yolu dinlemekten geçer. Çünkü konuşurken öğrenemeyiz.
* Dünyanın neresine giderseniz gidin, insanlara, değer verip önemsediğinizi göstermenin en iyi yolu onları samimi bir şekilde dinlemektir.
*İnsanlar sizin çok şey bildiğinizle ilgilenmezler. Sözlerinin kesilmemesini, önce görüşlerinin dinlenmesini isterler.
* İnsanları dinlemek, onları önemsediğinizi göstermenin en iyi yoludur. Bu şekilde davrandığınızda muhatabınız olan insan, onu önemsediğinizi anlamakla kalmaz, aynı zamanda bunu hisseder. Muhatabınızı size karşı pozitif ve saygılı davranmaya sevk eder.

2.) İnsanlar daha çok kendileriyle ilgilidirler.
* Bir insanın kendi adı, en değerli kelimedir. İnsanlara isimleriyle hitap edin. "Ben, beni, benim" zamirlerini konuşmalarınızdan çıkarın. "Siz, sizi, sizin" zamirlerin kullanın.
* İnsanlarla güzel bir dialog kurmanın bir başka yoluda onların iletişim tarzlarını anlamaktır.Karşınızdaki kişinin konuşmasındaki tonlaması, konuşma hızı, beden dili nasılsa sezde aynı tonlama, konuşma hızı ve beden diliyle cevap verin. İnsanlar kendilerin benzeyen kişilere karşı daha rahat ve açık davranırlar. Bu tarza "aynalama yapmak" denir.
*Aynalama yöntemi, insanları kendi tarafınıza çekmede etkilidir. Eğer insanları aynalarsanız, size karşı açık davranırlar. Sizi kendileri gibi görmeye başlarlar.

3.) Sorulara cevap vermeden önce biraz sessiz kalın.
* Bu tavrınız söylenen şeyler üstünde düşündüğünüzü gösterir. İnsanlar, söyledikleri şeyler üzerinde düşünülmesini ve söylediklerine değer verilmesini isterler. Bu aynı zamanda size düşüncelerinizi toplamak için zaman kazandırır.

4.) Konuya odaklanarak net bir şekilde konuşun.
* Konuşmalarınızda kısa ve net olun. Konudan konuya, oradan oraya zıplayan veya aynı şeyleri uzatarak anlatan bir insan olmayın.

5.) İlk izlenim çok önemlidir.
* İnsanlar, bizim hakkımızda edindikleri izlenim %90'ını onlarla olan birliktelimizin ilk 4 dakikasında edinirler.
* İlk izlenimde şunları yapın.
a.) Muhatabınızın elini nazikçe sıkın. O sizin elinizi nasıl kavrıyorsa siz de öyle yapın.
b.) Tebessümün gücünü kullanın. Tebessüm ettiğinizde, insanlar size karşı güven duyarlar.
c.) Giyim tarzınız başarınıza yardımcı olsun.

6.) Anlatacağınız bir öykünüz olsun.
*Bir konuyu vurgulamak istediğinizde bir hikaye anlatın ve bir hikaye anlattığınızda, bir konunun altını çizin.Kendi yaşadıklarınızdan örnekler verin. Bu hikayeler konunun unutulmamasını sağlar.

7.) Kendi değerinizin ve elinizdeki fırsatın farkında olun.

Başarı konusunda en önemli olan şey inancınızdır. Anlattığınız ne ise, mutlaka inindığınız bir konu olmalıdır. Sağlam bir ininç başkalarına da geçer.


Abraham Lincoln, başarılı bir dialog için şu tavsiyede bulunur "Eğer bir kimseyi bir konuda ikna etmek istiyorsanız, önce onun arkadaşı olduğunuzu ona hissettirmelisiniz."

ÖNERİ: Bilginin kendi başına bir anlamı yoktur. Ancak, bilgiyi kullanarak ve uygulamaya dökerek bazı sonuçlara ulaşırsınız, anlamlı şeyler yapmış olursunuz.

ZOR İNSANLARLA NASIL DİALOG KURULUR?

* Bazı insanlar karşılarındakinin performansını düşürmek ve onların şevkini kırmak için bilerek zor tavırlar sergilerler.

* Bazı zor insanlar sürekli konuşup hiç dinlemezken, diğerleride hep son sözü söylemeyi tercih eder. Kimisi sürekli sizi eleştirir. Bazısı sessiz, bazısı agresif olur. Psikiyatri uzmanı Doç.Dr. Kültegin ÖGEL zor insanların davranışlarını şu şekilde belirtiyor.

1.) Eğitim bilgisi yetersiz olmasına rağmen kendisini çok iyi sananlar.
2.) Bilgisi ve deneyimi yetersiz olmasına rağmen kendisini iyi sananlar.
3.) Öncelikleri belirlemede beceri sahibi olmayanlar.
4.) Hatasını olgunlukla kabul edemeyen, sürekli açıklama yapıp kendisini temize çıkarmak isteyenler.
5.) Yavaş düşünen ve yavaş hareket edenler.
6.) İşleri karıştıranlar.
7.) Hiç konuşmayan bilgiyi ağızdan zorla aldığımız kişiler.
8.) Yanlış anlamakta israr edenler.
9.) Karşısındaki kişilerin söylediklerine önem vermeyenler.
10.) Konum farklılıkları nedeniyle görüşürken o farkı hissettirenler.
11.) Karşısındakine saygı göstermeyenler.
12.) Sadece kendi yaptığı şeyin önemlı olduğunu düşünenler.
13.) Sürekli olaylar ve etrafındakiler üzerinde kontrol oluşturmaya çalışanlar.
14.) Empati kuramayanlar.
15.) Her zaman ben haklıyım diyenler.

ZOR İNSANLARA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR?

AGRESİF İNSANLAR: Saldırgan davranışlar içinde bulunan bu kişilere sakin bir şekilde kendinizi ifade edin ve size yönelik saldırgan tavırlara kendinizden emin bir şekilde karşılık verin.

HER ŞEYİ BİLENLER: Asla meydan okumayın. Aksine yeteneklerini övün. Gerektiğinde hatalarını çıkaracak sorular sormaktan çekinmeyin.

ŞİKAYETÇİLER: Karşısındakine güvenmezler. Kendilerine olan güvenleri de çok değildir. Eksik olan özgüvenlerini saklamak için memnuniyetsiz, her şeyden ve herkesden şikayet eden bir tavır içine girerler. Bu insanlara "Başkalarını göremediklerini görüyorsun" şeklinde onların güvenlerini arttıracak cümlelerle yaklaşın. Dinleyin ama asla tartışmaya girmeyin. Ona karşı savunmacı davranmayın.

MAĞDURLAR: İyi dinleyin ve onu anladığınızı gösterin. Soruna odaklanarak onu değişim için motive edin.

GİZLİCE SALDIRANLAR: Bu insanlara karşı ne kadar geri çekilirseniz o kadar üstünüze gelmeyi severler. Geri çekilmeyin. Şakaya vurun.


Aman sözün aydın olsun,
Işık saçsın öz olsun,
Bakan köre göz olsun.
(KUTADGU BİLİG)

Kaynak: İstesob eğitim müdürlüğü
(METİN İÇTEM--AHMET Z. GÜNDOĞDU)